Peş peşe yapılan elektrik ve akaryakıt zamlarının artık kabul edilebilir bir yanı kalmamıştır. İki ana girdi kalemine yapılan fahiş zamlar akıllara “Hükümet üretimi bitirmeye mi karar verdi?” sorusunu getiriyor.
Odamızın 11 Mart’ta yayınladığı basın bildirisi şöyle:
“Acımasız bir şekilde yapılan bu zamlar üretime son vermekle eşdeğer olduğu gibi, domino etkisiyle halkın alım gücünün de yıkımıdır.
Defalarca üretim girdi maliyetlerine zam konusunda temkinli davranılması, artışların kaçınılmaz olması durumunda, bunun sürece yayılması ve makul olunması konusunda yaptığımız uyarılar maalesef geldiğimiz noktada dikkate alınmamıştır.
Böylesi bir ortamda, istikrar ve sürdürülebilir bir ekonomiden bahsetmek artık ne kadar mümkün olabilir. Elektrik ve akaryakıta yapılan zam oranları üretimin altından kalkabileceği bir ortamı bertaraf etmiştir.
Peş peşe yapılan astronomik zamlar, piyasada “panik zam furyası”nı tetiklemiştir. Bu panik yerli yersiz fiyat artışlarıyla iç enflasyonu daha da tırmandıracaktır. Zammı maaş zamlarıyla karşılamak dahi kısır döngü içinde çırpınmaktan başka bir işe yaramaz hale gelmiştir.
Hiçbir üretim sektörünün böylesine yıkıcı zamları kaldırabilecek güce sahip değildir. Üreticiler artık maliyetlerini hesaplayamaz noktaya gelmiştir. Her geçen gün üretmek, ürettiğin satabilmek imkansızlaşırken, halkın bu ürünleri satın alması da aynı oranda zorlaşmaktadır.
Sabrın ve bıçağın kemiği zorlamaya başladığı, geleceği belli olmayan, karanlık bir yola doğru gitmekteyiz. Yönetenlerin toplumun tüm kesimlerinden gelen uyarıları önemseyerek, çok dikkatli adımlar atmasının zamanı çoktan gelmiş ve hatta geçmektedir.
Sürekli artan hammadde ve enerji fiyatları, tedarikte yaşanan sıkıntılar ve halkın alım gücünün düşmesi gibi savaş dönemlerinde yaşanabilecek sıkıntılarla baş başa kaldığımızı göstermektedir.
Gerekli adımlar atılmadığı takdirde bundan sonraki talebimizin ötenazi olmasını mı istiyorsunuz?”
KTSO: “Hükümet üretimi bitirmeye mi karar verdi?”
Peş peşe yapılan elektrik ve akaryakıt zamlarının artık kabul edilebilir bir yanı kalmamıştır. İki ana girdi kalemine yapılan fahiş zamlar akıllara “Hükümet üretimi bitirmeye mi karar verdi?” sorusunu getiriyor.
Odamızın 11 Mart’ta yayınladığı basın bildirisi şöyle:
“Acımasız bir şekilde yapılan bu zamlar üretime son vermekle eşdeğer olduğu gibi, domino etkisiyle halkın alım gücünün de yıkımıdır.
Defalarca üretim girdi maliyetlerine zam konusunda temkinli davranılması, artışların kaçınılmaz olması durumunda, bunun sürece yayılması ve makul olunması konusunda yaptığımız uyarılar maalesef geldiğimiz noktada dikkate alınmamıştır.
Böylesi bir ortamda, istikrar ve sürdürülebilir bir ekonomiden bahsetmek artık ne kadar mümkün olabilir. Elektrik ve akaryakıta yapılan zam oranları üretimin altından kalkabileceği bir ortamı bertaraf etmiştir.
Peş peşe yapılan astronomik zamlar, piyasada “panik zam furyası”nı tetiklemiştir. Bu panik yerli yersiz fiyat artışlarıyla iç enflasyonu daha da tırmandıracaktır. Zammı maaş zamlarıyla karşılamak dahi kısır döngü içinde çırpınmaktan başka bir işe yaramaz hale gelmiştir.
Hiçbir üretim sektörünün böylesine yıkıcı zamları kaldırabilecek güce sahip değildir. Üreticiler artık maliyetlerini hesaplayamaz noktaya gelmiştir. Her geçen gün üretmek, ürettiğin satabilmek imkansızlaşırken, halkın bu ürünleri satın alması da aynı oranda zorlaşmaktadır.
Sabrın ve bıçağın kemiği zorlamaya başladığı, geleceği belli olmayan, karanlık bir yola doğru gitmekteyiz. Yönetenlerin toplumun tüm kesimlerinden gelen uyarıları önemseyerek, çok dikkatli adımlar atmasının zamanı çoktan gelmiş ve hatta geçmektedir.
Sürekli artan hammadde ve enerji fiyatları, tedarikte yaşanan sıkıntılar ve halkın alım gücünün düşmesi gibi savaş dönemlerinde yaşanabilecek sıkıntılarla baş başa kaldığımızı göstermektedir.
Gerekli adımlar atılmadığı takdirde bundan sonraki talebimizin ötenazi olmasını mı istiyorsunuz?”